Astroloji ve Deprem – Astrologlar Depremi Tahmin Edebilirler Mi?
Aristoteles’ten bu yana filozoflar, düşünürler ve bilim adamları, depremler ile gezegen hareketleri arasındaki bağlantıları keşfetmeye çalıştılar. Günümüzde dahi etkili olan bu inanışın güvenilir bir yönü var mıdır? Bilim bu konuda ne demiştir?
Tarihin en eski devirlerinden bu yana insanoğlu, gökyüzündeki bazı hareketleri yeryüzündeki doğa olaylarına bağlama eğilimindedir. Bu durum günümüzde dahi astrolojiyle depremler arasında bir bağlantı olduğu düşüncesinin yayılmasına neden olmuştur. Hatta bazı kimseler, deprem gibi birçok doğal felaketlerin astroloji ile ön görülebileceğini öne sürmüşlerdir. Keza 6 Şubat tarihli Gaziantep-Kahramanmaraş depreminden önce Frank Hoogerbeets gibi bazı astrologların bu bölgede deprem olabileceğini iddia etmiş olması, söz konusu inanışları güçlendirmiştir. Bu kimselere göre 5 Şubat gecesi Aslan burcunda bir dolunay gerçekleşmiştir ve Dolunay, Uranüs ile dik açıya gelmiştir. Bu durum deprem başta olmak üzere çeşitli doğa felaketinin beklendiğini göstermektedir. Keza Uranüs gezegeni, modern astrolojide depremlerle doğrudan ilişkilendirilir.
Aristoteles’ten bu yana filozoflar, düşünürler ve bilim adamları, depremler ile gezegen hareketleri arasındaki bağlantıları keşfetmeye çalıştılar. Aristoteles, Meteorologica kitabında, gökyüzündeki tutulmalar ve depremler arasında tesadüfi bir bağlantı varmış gibi göründüğüne dikkat çekti. Onun ardından ortaçağ boyunca çeşitli gök bilimciler, gezegenlerle doğal felaketler arasında bir bağlantı olduğu fikrine kapıldılar. Bilhassa 16. Yüzyılda bu konuda çok sayıda kitap kaleme alınmıştı.
Bu tür inanışlar yüzyıllar boyunca devam etti, modern bilim dünyasına dek ulaştı. Örneğin, 19. yüzyılın sonlarında İngiliz doktor ve astrolog Alfred J. Pearce 1881 yılında Yıldızların Bilimi adlı kitabını yayınladı. İçinde, “depremlerin nedenleri veya işaretleri olarak gezegen tutulmalarını ve konumlarını gösterdi. Bu konuya dair eserinde geniş bir bölüm kaleme aldı.
Gezegen konumları ve hareketleri ile depremler arasındaki korelasyon arayışı hız kesmeden devam etti. Bu tür bilimler, gezegenler ile hava durumu arasındaki bağlantıyı da kurmaya çalışıyordu. Hatta bu tür bağlantılar “ana akım” veya “resmi” literatüre yayıldı. Hava durumunu gezegenlere göre tahmin etme uygulaması o denli yaygındı ki, ABD Tarım Bakanlığı’nın 1914’teki “Haftalık Bülteni”nde, gezegenler ve hava durumu arasında hiçbir bağlantı olmadığını açıklamak zorunda kaldı.
Depremler söz konusu olduğunda, ABD İçişleri Jeolojik Araştırma Departmanı, 1971’de resmi yayınları olan Deprem Bilgi Bülteni’nde gezegenler ve depremler arasındaki bağlantıyı inceledi. Burada Roger N. Hunter, gezegenlerin konumları ile depremler arasında herhangi bir anlamlı ilişki olmadığını iddia etti. Neticede modern bilim, depremler hususunda astrolojiyi dışlamıştı.
Peki Astrologların İddiaları Nelere Dayanıyor?
Evvela onlar, güneşin, ayın ve diğer gezegenlerin konumlarına göre çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkacağına inanıyorlardı. Örneğin onlara göre Uranüs gezegeni deprem gibi felaketlerle ilişkilendirilirdi ve dolunayla dik düşmesi durumunda dünya üzerinde bir felaketin gerçekleşeceği tahmin edilirdi.
Genel bir şekilde izah edecek olursak, bu tür inanışlara göre; gezegenler arasında stresli bir açı ortaya çıktığında depremlerin ve felaketlerin patlak vermesi kaçınılmazdı. Örneğin Birbirlerine 0-90-180 derece açı yapan iki gezegenin elektromanyetik ışınımının kesiştiği yerde Dünya varsa Dünya’nın merkezi etkilenir ve artan merkez aktivitesi Dünya’nın manyetik alanını etkiler. Bu durum da depremlere neden olmaktadır.
Ya da astrologlara göre, depremler, ayın konumuyla da ilişkili görülmektedir. Ay fazlarının depremlerle ilişkisi hakkındaki çalışmalar yıkıcı depremlerin en fazla yeniay ve dolunay fazına yakın dönemlerde vuku bulduğunu göstermektedir. Dolunay dönemlerinde, Dünyanın elektromanyetik alanında iyonizasyon olmaktadır. Bu süreçte Ay, Dünyanın arka tarafındaki manyetik kuyruktadır ve buradan 4 günde çıkarak manyetik kuyrukta akıma neden olur. Bu akım Dünyaya çarparak bir çeşit manyetik fırtına oluşturur.
Ve astrologlara göre 6 Şubat 2023 tarihli Gaziantep-Kahramanmaraş Depremi de dolunayın hemen ardından yaşanmıştır.
Sonuç olarak astrologların öne sürdüğü iddialara göre güneş, ay ve diğer gezegenlerin hareketleriyle depremlerin oluşmasında doğrudan bir iletişim bulunmaktadır.
Bilim Bu Konuda Ne Diyor?
Yukarıda ifade edildiği üzere modern bilim astrolojiyi bu hususta dışlama eğilimindedir. Fakat bazı noktalarda gezegenlerin gravitasyonel etkilerinin de depremlere neden olduğunu ifade etmişlerdir. Alaska’daki volkan patlamaları gibi bazı doğal felaketlerin aydaki ya da diğer gezegenlerdeki birbirlerine doğru ivmelenme eğiliminden kaynaklandığını modern bilim kabul etmektedir. Fakat bu tür ivmelenmelerin ya da kütleçekimsel güçlerin büyük depremler yaratabileceği düşüncesini dışlamaktadır. Jüpiter, Satürn gibi gezegenlerin dünya ile uzaklığından dolayı; bu gezegenlerin dünya üzerinde yıkıcı bir deprem oluşturabileceği düşünülmemektedir. Aynı zamanda Ay’ın da dünya üzerinde yaratabileceği depremler, modern bilime göre oldukça küçük, hissedilmesi zor derecedeki sarsıntılardır.
Neticede gezegenlerin konumlarının ya da birbirleriyle hareketlerinin dünya üzerinde derin ve yıkıcı depremler oluşturabileceği düşüncesi bilimsel gerçeklere ters düşen bir iddiadır.
1 thought on “Astroloji ve Deprem – Astrologlar Depremi Tahmin Edebilirler Mi?”