Doğum Günü Kutlamaları Nasıl Ortaya Çıktı?
Doğum günü kutlamalarının ne zaman ve nasıl başladığını hiç merak ettiniz mi? Genel manada, arkadaşlar ya da aile ile bir araya gelip hayatınızın yeni bir yılına girmeyi kutladığınız bu yıl dönümleri nereden geliyor?
Doğum günü kutlamalarının ne zaman ve nasıl başladığını hiç merak ettiniz mi? Genel manada, arkadaşlar ya da aile ile bir araya gelip hayatınızın yeni bir yılına girmeyi kutladığınız bu yıl dönümleri nereden geliyor?
Konu hakkında çeşitli görüşler olsa da, bazı iddiaları aşağıda not edeceğiz:
1. Takvimlerin oluşumundan önce doğum günü kutlamaları yoktu.
İlk olarak tarihçiler, takvimlerin oluşturulmasına dek herhangi bir doğum günü kutlamasının yapılmadığını öne sürdüler. Tarihteki ilk medeniyetler, zamanı takip edebilmek için güneşin, ayın ve bazı doğa olaylarını takip ettiler. Bu da takvim olmaksızın bir kimsenin doğum gününü belirlemeye engel oluyordu.
Doğal olarak insanlar, kendilerinde ve çevrelerinde oluşan yaşlanma etkilerini fark ediyordu. Fakat herhangi bir zaman çizelgesi oluşturulmadığından dolayı doğum günlerini işaret edebilecek unsurlar bulunmamaktaydı. İnsanlar, ayın döngülerini ve mevsimsel değişiklikleri kayıt altına almaya başladılar ve bu değişimlerin tekrar ettiğini gördüler. Birbirini tekrar eden mevsimsel döngülerin kayıt altına alınmasının neticesinde takvimler ortaya çıktı.
2. Her şey Mısır’da başladı.
Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil üzerine çalışan araştırmacılar, ilk doğum günü kutlamasının MÖ. 3000 civarında gerçekleştiğini söylemektedirler. İşaret ettikleri bu nokta, Firavun’un doğumudur. Fakat ileri araştırmalar göstermektedir ki söz edilen bu doğum günü, Firavun’un tanrısal doğumdur. Yani bizim bahsettiğimiz bir doğum günü ya da kutlaması şeklinde değildir. Nitekim Eski Mısır’da Firavunlar, taç giydikleri an tanrılara dönüşmüş sayılırlardı. Bu ikinci doğuş, onların fiziksel doğumlarından daha önemli bir andı.
3. Yunanlıların Doğum Günü Kutlamalarına Mirası: Pasta ve Mum
Bilindiği üzere Tanrılar ve tanrıçalar, Yunan kültürünün önemli bir parçasıydı. Yunanlılar, bu tanrıları yatıştırmak için sık sık kurban sunmaktaydı. Ay tanrıçası Artemis de bu kurbanlardan nasibini alan büyük bir tanrıçaydı.
Artemis’e övgü olarak Yunanlılar, ayın parlayan parlaklığını ve Artemis’in güzelliğini yansıtmak için yanan mumlarla süslenmiş ay şeklinde pastalar sunarlardı. Mumlar bir işaretin veya duanın gönderilmesini sembolize ediyordu. Mumları bir dilekle üflemek, bu mesajı tanrılara göndermenin bir yoluydu.
Öte yandan Yunanlılar arasında pasta üzerinde mum yakılması, kötü ruhları yatıştırma manasını da taşımaktaydı.
4. Halk arasında doğum günlerinin kutlanması ilk olarak Roma’da başladı.
Sıradan Roma vatandaşları, arkadaşlarının ve aile üyelerinin doğum günlerini kutlardı. Ancak hükümet, daha seçkin vatandaşların onuruna resmi tatiller ilan ederdi.
50 yaşına giren herhangi bir Romalı, buğday unu, zeytinyağı, rendelenmiş peynir ve balla pişirilmiş özel bir pastayla doğum gününü kutlardı. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, bu doğum günü kutlamalarını sadece yeni yaşına girmiş erkekler kutlayabilirlerdi. Kadınların doğum günleri 12. yüzyıla kadar kutlanmıyordu.
5. Hristiyanlığın yayılmasının ardından doğum günü kutlamaları, Pagan ritüeli olarak mimlendi.
Hristiyanlıkta, tüm insanların “ilk günah” ile doğduğuna inanılırdı. Yukarıda söz ettiğimiz eski doğum günlerinin pagan tanrılarla ilişkisi düşünüldüğünde, Hıristiyanların doğum günlerini kötülüğün kutlamaları olarak görmeleri normaldi. Bu kötüleme, Hıristiyan Kilisesi’nin ilk birkaç yüz yılı boyunca sürdü.
Fakat 4. Yüzyılda Hristiyanlar, bu düşünce tarzını terk edip Noel olarak da bilinen İsa’nın doğumunu kutlamaya başladılar.
6. Bugün bildiğimiz doğum günü pastasını Almanlar oluşturdu.
Yeni Çağ da neredeyse dünyanın her yerinde doğum günü kutlaması adeti yaygınlaşmıştı. Hatta birçok kültürde, bir bebeğin ilk doğum gününü kutlamak diğer tüm doğum günlerinden daha önemli görülüyordu.
18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Kinderfeste, günümüzdeki kutlamalara benzer bir Alman doğum günü kutlamasıdır. Bu kutlama Alman çocuklar için düzenlenirdi ve çoğunlukla mumlarla süslenmiş bir doğum günü pastası eşliğinde gerçekleştirildi.
Çocuklara, yaşadıkları ve yaşamayı diledikleri her yıl için pastanın üzerine mum dikilirdi. Dilek tutarken bu mumları üflemek kutlamaların önemli bir parçasıydı.
Endüstri devriminin ardından ise neredeyse toplumun her kesimi, tatlı ve pastalarla doğum günü kutlaması gerçekleştirir hale gelmişti.